Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TOPRAĞIMIZ TEHDİT ALTINDA!

ISLAHİYE’DE CİNER’E AİT MADEN

ISLAHİYE’DE CİNER’E AİT MADEN SAHASI TEHLİKE SAÇIYOR…
BOKSİT ÇIKARIYORLAR, DOĞAYI DA CANLILARI DA KATLEDİYORLAR…
NAKLİYECİLER SÜREKLİ KAZAYA UĞRAMAKTAN ŞİKAYETÇİ


Gaziantep’in İslâhiye ilçesinde bulunan CTC Boksit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi, yöre halkı tarafından tepkilerin odağında. Toplam 80 milyon ton kayıtlı rezerv miktarıyla Türkiye’nin en büyük boksit sahası üzerinde kurulu olan tesis sebebiyle bölgede ağaç katliamı yapılıyor, toprak ve bitki örtüsü zarar görüyor, yer altı su kaynakları kirleniyor ve tesis ile tesis yolundan çevreye yayılan tozdan dolayı başta kanser vakaları olmak üzere birçok hastalık baş gösteriyor. Mahalle sakinleri ise yetkililerden çevre, toprak ve doğa katliamına karşı tedbir alınmasını istiyor.


Gaziantep’in İslahiye ilçesi Kurudağ Tepesi’nde bulunan ve 2019 yılından bu yana Ciner Group bünyesinde faaliyet gösteren CTC Enerji Boksit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi hem bölge için hem de bölge halkı için faciaya davetiye çıkarıyor. Amanos dağları eteklerinde yapılan ve Türkiye’nin en büyük boksit sahası olarak anılan tesis, çalışmalar esnasında çevrede büyük toza neden oluyor. Tesis yolunun da henüz planlara göre düzenlenmediğini belirten yöre halkı, tesisteki toz yüzünden kanser vakalarının ve solunum hastalıklarının arttığını, kış aylarında yolun çamur olduğunu, bölgede toprak kayması tehlikesinin bulunduğunu belirtiyor. Köyde bahar aylarında çiçek dahi açmadığını vurgulayan mahalleliler, yetkililerin bölgeye gelip inceleme yapmasını talep ediyor.


Çiçekler kurudu, hayvanlar telef oldu


Yöre halkından H.Y. isimli vatandaş, “Bölgede tarım, hayvancılık yapılıyordu. 6 Şubat depremi ile yıkıldık, halen toparlanmaya çalışıyoruz. Bu tesis 2019 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Tesis yolları yapılmadı, faaliyet gösterilen sahada toprak kayması riski mevcut. Yapılan çalışmalar yüzünden köyümüz toza dumana karışıyor. Hayvanlarımız hastalanıyor, telef oluyor. Tarım alanlarımızda artık bitki yetişmiyor. Vatandaş olarak biz, solunum hastalıkları ile mücadele ediyoruz. Yetkililer Ciner Grup’a ait olan bu tesiste inceleme yapmalı ve doğayı da yöre halkını da korumalıdır” dedi.


Nakliyeciler de mağdur oldu


Tesisten çıkarılan madenlerin İskenderun Atakaş limanına sevkiyatında görev alan nakliyeciler ise, yaşanan bunca olumsuzluğa rağmen depremin yaralarını sarmak için tesiste çalıştıklarını fakat çeşitli sorunlar yaşadıklarını vurguladı. Nakliyeciler, “Bu bölgeye yabancı araç girmesi yasakken biz ikinci plana atıldık. Dışarıdan bölgeye araçlar geliyor. Biz mağdur oluyoruz, bu sebeple kontak kapattık. Yolu düzgün değil, can güvenliğimiz yok. Yağmur yağdığında dahi hayati tehlikemiz oluyor. Kooperatifler, bölge halkı, bölgenin araçları varken dışarıdan araç temin edilmesi ne kadar doğru? Belde halkının araçlarının kullanılması gerekiyor. Bölgenin zehrini biz soluyoruz, rantını onlar sağlıyorlar. Akciğer kanserine sebep olan toz duman yüzünden mağduruz. Kooperatif yöneticileri de kendi rantını düşünüyor. Yolun yapılmasını, sıra düzeninin oluşmasını, yabancı araçların çıkarılmasını talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.